Afyon'un İsim Kökeni ve Haşhaş İle İlişkisi

TAKİP ET

Afyon, Türkiye'nin iç bölgelerinde önemli bir şehir olarak bilinir ve adının nereden geldiği sıkça sorulan bir konudur.

Özellikle yurtdışında yaşayan bazı insanlar, şehirlerine isim olarak "Afyon" verilmiş olmasının nedenini merak ederler. Ancak bu isim, zamanla yanlış anlamalara sebep olmuş ve şehir hakkında bazı önyargılar oluşturmuştur. Bu yazıda, Afyon adının kökeni ve şehirle özdeşleşen haşhaş bitkisi üzerinde duracağız.

Afyon ve Haşhaşın Tarihsel İlişkisi

Afyon kelimesi, tıpta ilaç yapımında kullanılan haşhaş bitkisinin öz suyuna verilen bir addır. Latince'de "Opium" olarak adlandırılan bu bitki, M.Ö. 2. yüzyıldan bu yana bu topraklarda ekilmekteydi. Synnada (Şuhut) kenti üzerindeki haşhaş kabartmalarından, bu bitkinin tarih boyunca bölgede önemli bir rol oynadığını anlamaktayız. Latince "opium," zaman içinde yazım ve söylem değişikliklerine uğrayarak "ofium," "afiom," "afion," ve nihayet "afyon" şeklini almıştır.

Osmanlı döneminde, Karahisar olarak bilinen ilimize "Afyon" kelimesinin eklendiği ilk tarih Hicri 1061, miladi 1650 yılıdır. Bu bilgi, Gazlıgöl yakınlarında Kunduzlu köyünden bir kişinin mahkemede görülen davasında geçmiştir. Bu tarihten itibaren Afyon ismi, şehrimizi temsil etmektedir.

Haşhaşın Ekimi ve Toplanması

Afyon, haşhaş bitkisinden elde edilir. Haşhaşın ekimi genellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında yapılır. Sonbaharda ekilen haşhaşlar kışlık olarak adlandırılır ve kış aylarında sofralarda yeşillik olarak tüketilmek üzere ekilir. Bahar aylarında ekilenler ise tane haşhaş elde etmeye yöneliktir.

Her iki mevsimde ekilen haşhaşlar, özellikle ilkbahar aylarındaki yağmurlarla hızla gelişir ve büyür. Çiçek açma döneminde tarlalar rengarenk bir görüntüye bürünür. Haşhaş bitkisi, çiçeklerini açtığı zamanlarda özellikle suya ihtiyaç duyar. Çiçekler döküldükten sonra kapsül, önce koyu yeşilden açık yeşile döner.

Haşhaşın sakızının elde edilme aşaması, çiçekler döküldükten sonra başlar. Kapsülün sapıyla birleştiği yerden beyaz bir sıvı çıkmaya başladığında, bu noktada özel bıçaklar kullanılarak çizme işlemi yapılır. Bu çizilen kapsülden elde edilen sıvı, Afyon sakızı olarak adlandırılır.

Çizilen kapsüllerden çıkan sakızlar, bir sonraki gün özel aletlerle toplanır. Toplanan sakızlar, yoğrularak yeşil haşhaş yapraklarına sarılır ve kurumaya bırakılır. Daha sonra bu sakızlar şehirdeki tüccarlara satılır.

Haşhaşın Tarihsel Değişimi ve Afyon Alkoloidleri Sanayii

Osmanlı döneminde, haşhaşın çizilerek sakızının alınması serbestti. Ancak 1970'lere kadar devam eden haşhaş yasağına kadar bu yöntem değişti. Artık haşhaşın çizilerek sakızının alınması yasaklanmış ve kapsüller TMO'ne (Toprak Mahsülleri Ofisi) teslim edilerek işlenmesi sağlanmıştır. TMO, Afyon ilçesinde bulunan Alkoloid Fabrikası'nda bu işlemi gerçekleştirir ve elde edilen ürünler tıpta kullanılmak üzere hazırlanır. Günümüzde haşhaş ekimi devlet kontrolü altında gerçekleşmektedir.

1946 yılında Afyon Alkoloidleri Sanayi'nin kurulması gündeme gelmiş ancak fabrikanın kurulması için 30 yıl beklenmiştir. 1970'lere kadar Afyon'da geniş alanlarda yapılan haşhaş ekimiyle şehir genelinde 4000 ton haşhaş ve 50 ton afyon sakızı elde edilmekteydi.

Haşhaşın Tarihi Kullanımı ve General Trikopis'in Anıları

Haşhaş, tarih boyunca sadece ilaç endüstrisinde değil, aynı zamanda günlük yaşamda da önemli bir rol oynamıştır. General Trikopis'in işgal yıllarında yaşadığı bir anıda, Afyon'un tarihindeki ilginç bir kesiti paylaşmaktadır. O dönemde, et yemekte zorlanan Yunan ordusu, Afyon'da bulunan haşhaş bitkisinin meyvesini yemek olarak kullanmıştır. General, o dönemde Afyon'un bu bitkiyle özdeşleşen bir bölge olduğunu ve halkın bu bitkiyi kullanarak güçlü bir uyku çektiğini ifade etmektedir.

Günümüzde haşhaş yağına erişim zor ve maliyetlidir, ancak o dönemdeki kullanımıyla kıyaslandığında, haşhaşın rolü ve değeri daha geniş bir perspektif kazanmaktadır.

Haşhaşın Ekonomik ve Kültürel Rolü

1970'li yıllara kadar Afyon'da geniş çaplı haşhaş ekimi ve üretimi yapılması, şehir için önemli bir ekonomik kaynak oluşturmuştur. Afyon sakızı, Türkiye'nin en önemli ihraç ürünlerinden biri olmuş ve şehre önemli bir gelir sağlamıştır. Haşhaş ekimi, üründen iki kez gelir elde edilmesini sağlayarak çiftçiler için ekonomik bir avantaj oluşturmuştur.

Aynı zamanda, haşhaşın tarımı ve işlenmesi, şehrin kültürel dokusunu da etkilemiştir. Afyon'un tarihinde haşhaş, sadece ekonomik bir kaynak olmakla kalmayıp, aynı zamanda geleneksel tarım uygulamalarının ve kültürel mirasın bir parçası haline gelmiştir.

Haşhaşın Yasaklanması ve Değişen Süreç

1970'li yıllarda Türkiye genelinde haşhaşın yasaklanmasıyla birlikte, Afyon'un ekonomik dinamikleri de değişmiştir. Haşhaşın çizilerek sakızının alınması kesinlikle yasaklanmış, yerine kapsül kısımları toplandıktan sonra TMO'ne teslim edilmiştir. Bu değişiklik, tıbbi ve endüstriyel kullanım için haşhaşın kontrol altına alınması anlamına gelmiştir.

Afyon Alkoloidleri Sanayi'nin kurulması ise, şehirdeki haşhaş üretimini daha düzenli ve kontrollü bir hale getirmeyi amaçlamıştır. Devlet kontrolü altındaki bu süreç, hem ürün kalitesini artırmış hem de tıbbi endüstri için güvenilir bir kaynak oluşturmuştur.

Haşhaşın General Trikopis'in Anılarında Yeri

General Trikopis'in anıları, Afyon'un tarihindeki ilginç bir dönemi yansıtmaktadır. O dönemde, haşhaş bitkisi, et sıkıntısı çeken Yunan ordusu için bir alternatif olarak kullanılmıştır. Bu olay, haşhaşın sadece ekonomik bir değerden ziyade, yaşamın zorlu koşullarında insanların hayatta kalma mücadelesinde nasıl bir rol oynadığını göstermektedir.

Haşhaşın tarih boyunca hem ekonomik hem de kültürel olarak önemli bir rol oynaması, Afyon'un kimliğinde iz bırakmıştır. Günümüzde, bu bitkinin ekimi devlet kontrolü altında gerçekleşse de, Afyon hala bu önemli bitki ile anılmaktadır.